Bebeğin kendini kavrayışı annenin bakışında saklıdır. Anne ona nasıl bakarsa bebek varlığını o şekilde keşfedecektir. Bu ayrıca annenin bebeği zihninde taşıması ve bebeğin anneyle bir bütünleşme halidir. Bunun olamadığı durumlarda bebek ani bir güvensizlik duygusuna kapılabilir.
Annenin bebeğin ona verdiğini geri veremediği, karşılayamadığı durumlarda bebek kendisini değil anneyi görmeye başlar. Yani bebek kendisini değil, annenin ruh halini annenin tasasını görür. Çocuğun kendilik oluşturması anneye bağlıdır. Bu durum bebeğin büyüyerek anneden ayrılmasını da zor hale getirir.
Terapi; en zeki en uygun yorumları yapmaktan ziyade hastanın terapiste getirdiği yerleri hastaya uzun vadede geri vermektir der Winnicott Oyun ve Gerçeklik kitabında (Playing and Reality). Böylece kişi dünyada kendini konumlandırır, kendini oluşturur. Burada görünür olması gereken zamanında bebek olan yaşama arzusundaki terapideki kişidir. Neler olduğunu, kim olduğunu ve en önemlisi varlığını hissedebilmesi için diğerinin varlığında var edilmelidir.
Müjgan Pekçetin
Klinik Psikolog
Comments