Bakım verenin mütemadiyen taşkın duygular içinde olması bir şeylerin değişim zamanın geldiğinin habercisidir. Ebeveynin kendini zorluklar karşısında koruyabilme yollarını öğrenmesi öncelik olmalıdır. Ebeveynin zorlandığı zamanlarda metanetini koruması, kendini kaybedecek kadar kaygılanmaması,öfkelenmemesi önemlidir.
Burada bahsedilen sürekli şekilde duyguların taşması ve taşınamaz hale gelmesidir. Elbette çok zor zamanlarda yoğun duygular hissedilebilir fazla tepkiler verilebilir, bu durumların sıklığı belirleyicidir ve sonradan çocuk için anlaşılabilir bir hale getirilmesi önemli olacaktır. Bu anlamda telafi mümkündür.
Taşkın duygular çocuk için anlaşılmaz ve karşılanamaz bir dünya sunacaktır. Bu dünyanın içinde bebeğin/çocuğun ihtiyaçlarını görmek ne kadar mümkün olabilir ? Çocuğun egosu gelişim aşamasında olduğu için, Winnicott ve Bion’dan bildiğimiz üzere bebeğin/çocuğun ihtiyacı; yoğun ve anlaşılmaz duygularının yetişkin bakım vereni tarafından karşılaması ve yumuşatılmasıdır.
Bu noktada annenin babanın, yani bakım verenin yardım alması çok önemlidir. Uzun dönemde bakım verenin duyguarının taşkınlık derecesi bebekte/ çocukta oluşabilecek zorlayıcı kişilik örüntülerinin habercisi olabilir.
Burada, bakım verenin bu duygularını fark edip kendisi için çevreden yardım talep etmesi, kendisini tanıması ve duygularını anlayarak yatışmanın sağlanması için psikoterapi sürecinde olması kendisiyle ve çocuğuyla olan ilişkisinde fark yaratacaktır.
Müjgan Pekçetin
Klinik Psikolog
Comments